KALP KRİZİ KAPIYI ÇALMADAN NELER YAPILABİLİR?

Her yil binlerce kişi kalp krizi nedeniyle yaşamlarını yitirmekte. Maalesef yaş sınırı da aşağılara doğru inmektedir. Kalp hastalıkları sorunları sadece ileri yaşlarda değil, günümüzde genç yaşlarda da sık görülmektedir. Koroner kalp hastalığı en çok görülen ve en sıkkalp krizine neden olan kalp hastalığıdır.

2004 yılında, 50 ülke üzerinde yapılan çalışmada (Interheart Study) , sağlıklı beslenme ve hayat tarzı değişikliğiyle kalp hastalıklarının %90’nın önlenebileceği gösterilmiştir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, 5 yaşam tarzı değişikliği ile, ilk oluşan kalp krizi atağının %80 önlenebileceği kanıtlanmıştır.

Bu 5 yaşam tarzı değişikliği nelerdir?

1. Sağlıklı diyet: Seker, tahıllar (buğday, arpa, yulaf…), işlenmiş-paketlenmiş ve canlılığını yitirmiş,  kızartılmış, yanmış, barbekü edilmiş, yüksek ısılarda pişirilmiş gıdalardan, meyve suları, asidli ve şekerli içeceklerden uzak durulmalı.

Yemekler sebze yağlarıyla ve margarin (ayçiçek yağı, mısır özü yağı, soya…) ile pişirilmemelidir.

Organik tereyağı, yumurta, avocado, hindistan cevizi yağı, sızma zeytin yağı (ısıya maruz kalmadan),  badem ve ceviz (kavrulmadan ve su içindebir günbekletilerek ve dış kabuğu soyularak) sık sık tüketilmelidir.

Günlük tüketilen sebzelerin 2/3’ ü pişirilmeden taze olarak yenmelidir. Taze sebzenin hazmını kolaylaştırmak için, yenmeden önce sebzeler blender dan geçirilerek sıvı kıvamına getirilerek tüketilmelidir.

Son yapılan araştırmada, günlük taze meyve tüketimi özellikle günde bir tane elma yemenin kalp hastalığı riskini azalttığı görülmüştür. Şeker miktarı (fruktoz) yüksek olmayan meyveler tercih edilmelidir.  Meyve fiziksel aktivitelerden sonra tüketilmelidir.

Omega3 değeri yüksek sardalya, hamsi, makarel gibi küçük balıkların sık sık tüketilmesi yada günlük iyi kalitede, oksitlenmemiş balık yağı kapsüllerinin düzenli alınması önerilir.

Ayrıca, doğal beslenen veya genetiğiyle oynanmamış gıdalarla beslenmiş, hormon iğnesi yapılmamış hayvanların etlerinin yenmesi tercih edilmelidir.

2- Fiziksel aktivite: Günde en az 10.000 adım atmak ve haftada en az 2 kezbir saatten fazla egzersiz yapılmalı.

3- Bel çevresi, erkeklerde 94 cm ve kadınlarda 80 cm üzerine çıkmamalıdır. Bel çevresinin erkeklerde 102 cm ve kadınlarda 88 cm üzerine çıkması kalp krizi riskini arttırır.

4- Sigara içilmemeli, içiliyorsa da bırakılmalıdır.

5- Alkol günlük 10-30 ml den fazla tüketilmemelidir.

Yukarıda sözedilen önerilerin dışında, kalbi korumak ve kalp krizi riskini azaltmak için daha birçok teknikler bulunmaktadır. Ancak, kendi irademizde olan basit önlemler alabilir veyaşam tarzımızda bazı değişiklikler yapabiliriz. Tereyağ gibi sağlıklı hayvansal yağların yenmesi, ilaçlanmamış taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi, yemeklerin yüksek ısıya maruz kalmadan pişirilmesi, doğada açık havada gezinti, düzenli fiziksel aktivite, yalın ayak taşların üzerinde yürünmesi, diyafram nefesinin öğrenilmesi ve derin uyunması sadece kalp krizini değil, oluşabilecek birçok hastalıkların da önlenebileceğine inanıyorum.

Sağlıklı ve güzel günlere…

DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLER ŞİŞMANLATIR

Düşük kalorili diyetlerin ve gıdaların yenmesinin zayıflattığına, yaşlanmayı engellediğine ve hayatı uzattığına inanılır. Uygulamada duygusal yıpranma dahil, vücuda yarardan çok zarar verdiği görülmektedir.

Zayıflamak isteyen bir çok kişi, günlük kalori ihtiyacını azaltarak zayıflayacağını düşünmektedir. Bunun için, öğünler atlanır, yağ yenmez, kalori değeri düşük içecekler (diyet soda, diyet kola…) içilir ve yiyecekler tüketilir, şeker yerine geçen kalorisi düşük tatlandırıcılar (aspartam, sakkarin,…) kullanılır. Diyetten birkaç gün sonra, vücut depo enerjisini bitirdiği için, daha fazla iştah açılır, şekerli gıdalara ve kahveye karşı eğilim artar. Eğer bu açlık hissi uzun süre daha devam ederse, bağırsak florasını negatif yönde etkileyeceğinden depresyona neden olur.

Vücudumuz yaşamı sürdürmek için yaratılmıştır. Ona yapılan herhangi bir tehtitte koruma mekanizması harakete geçer. Kilo vermek amacıyla yapılan kalorisi düşük diyetler ile, yeteri kadar kalori alınıp enerjiye çevrilemediğinden, vücut bunu tehtit olarak kabul eder. Daha fazla enerji üretmek için de daha fazla yağ depolar. Çevremizde bir çok diyeti deneyip, sonradan daha fazla kilo almış ve depresyona girmiş insanları görmekteyiz.

Sağlıklı çözüm olarak neler yapılabilir?

  1. Üstünde diyet yazan (diyet kola, diyet bisküvi…) ve paketlenmiş kalorisi kimyasal tatlandırıcılarla azaltılmış ürünler kullanılmamalıdır.
  2. Kaliteli yağlar (balık yağı, zeytin yağ, tereyağ, hindistan cevizi yağı…) yeterli oranlarda günlüktüketilmelidir.
  3. Meyve sularından uzak durulmalı, meyvelerin az şekerli olanları tercih edilip egzersizden sonra yenilmelidir.
  4. Düzenli egzersiz yapılmalıdır.
  5. Vitamin D seviyesi normalin üzerinde olmalıdır.

Vücudu kaloriden yoksun bırakarak kilo verilmez. Diyetler kişinin günlük aktivitesine, yaşam tarzına ve kişinin sorunlarına göre özel hazırlanmalıdır. Her diyet herkes için değildir. Sağlıklı, dengeli beslenmek ve yeteri kadar kalori almak hem iştahı azaltacak, hemde duygusal tatmin sağlayacaktır.

Kilo vermek yaşam tarzının ve alışkanlıkların değişimi ile mümkündür.

 

Sağlıklı ve güzel günlere…